Endometriozis (çikolata kisti) nedir, belirtileri neler?

05.03.2024 - Salı 09:13

Mart ayı endometriozis hastalığı farkındalık ayı olarak kabul edilmiştir. Peki, endometriozis (çikolata kisti) nedir, belirtileri neler? İşte endometriozis hastalığının belirtileri ve nedenleri...

Endometriozis üreme çağındaki kadınlarda görülen bir hastalıktır. Hastalık adını rahimin iç tabakasını döşeyen tabaka anlamına gelen ve her ay adet döneminde kalınlaşıp dökülen ''endometrium'' dan almaktadır. Endometriozis'te normal olarak rahim iç tabakasında bulunması gereken endometrium'a benzeyen doku rahim dışında vücudun diğer bölgelerinde de bulunmaktadır. Rahim dışındaki bu endometriozis odakları ağrı, kısırlık ve diğer bazı sorunlara neden olabilmektedir.Endometriozisin en sık görülme yerleri, karın boşluğunda özellikle yumurtalıklarda, rahime ait tüplerde, rahimi destekleyen bağlarda, vagina adını verdiğimiz döl yatağı ve anal kanal arasındaki alanda, rahim dış yüzeyinde ve pelvis denilen karın boşluğunun yüzeyindedir. Bu endometriozis odakları bazen barsaklarda, anal kanalda, idrar torbasında, vajinada, rahim ağzında, dış üreme organları üzerinde veya geçirilmiş karın ameliyatlarının yara izlerinde görülebilir.Endometriozis odakları veya alanları genel olarak habis veya kanser değildir. Normal yerleşimlerinin dışında olmasına rağmen normal bir doku tipi içerirler. Rahim içerisini döşeyen endometrium gibi endometriozis odaklarıda adet döngüsünü yöneten hormonlara yanıt vermektedirler. Adet döneminde rahim içerisinde olduğu gibi bu alanlarda kalınlaşma, yıkılma ve kanama olmaktadır.Buna rağmen rahimi döşeyen tabakanın aksine rahim dışındaki endometriumun adet kanı şeklinde vücudu terk etme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle kendi içine kanama ve bu odaklardan dökülen dokunun ve kanın çevre dokuları hasara uğratması, çevre dokularda iltihabi gelişme ve bağ dokusu oluşumuyla sonuçlanmaktadır. Odakların yerleşim yerleşim yerine göre oluşabilecek diğer beklenmedik hasarlar, bu odakların yırtılması (endometriozisin yeni alanlara yayılmasına sebep olmaktadır), yapışıklıkların oluşması, barsaklarda kanama veya barsak tıkanması, idrar torbası işlevlerinin etkilenmesi ve diğer sorunlardır. Belirtiler zamanla kötüleşse de bazı olgularda iyileşme ve tekrarlama dönemleri görülmektedir.Endometriozisin en sık görülen belirtisi adetten önce ve adet esnasında görülen ağrılar (Genellikte normal adet sırasında görülen sancılardan daha şiddetlidir), cinsel temas sırasında ve sonrasında görülen ağrılar, kısırlık, düzensiz veya fazla kanamalardır. Diğer belirtiler ise yorgunluk, adet sırasında ağrılı barsak hareketleri, sırtın alt tarafına vuran ağrı, adet sırasında ishal veya kabızlık ve diğer barsak rahatsızlıkları olabilir.Bazı endometriozisli kadınlarda hiçbir belirti olmayabilir. Endometriozisli hastaların % 30-40'ında kısırlık görülmektedir ve bu durum hastalığın ilerlemesiyle sık rastlanan bir durumdur. Ağrının şiddeti, hastalığın ve endometriozis odaklarının yaygınlık derecesi ile doğru orantılı değildir. Çok küçük endometriozis odakları prostoglandin adını verdiğimiz vücutta ağrı hissine neden olan maddenin vücut içerisinde üretiminde daha etkindir. Bu durum küçük endometriozis odaklarında dahi belirgin belirtilerin olmasını açıklamaktadır. Prostoglandinlerin ağrı hissedilmesi dışında da işlevleri vardır ve endometriozisde diğer bazı belirtilere de yol açtığı düşünülmektedir.Endometriozisin nedeni bilinmemektedir. Birkaç neden öne sürülmekle birlikte bunların hiçbiri tüm endometriozis olgularını açıklayamamaktadır. Bir kurama göre adet kanının rahimin tüplerinden geçerek geriye doğru karın içine akmasıdır. Bu şekilde karın duvarı içerisine taşınan endometrium hücrelerinin burada yerleşip büyüyebildiği öne sürülmektedir. Bütün kadınlarda az da olsa bu şekilde bir geriye akışın söz konusu olduğu ancak bağışıklık sisteminde veya hormonal sisteminde problemi olan kadınlarda endometriozis geliştiği öne sürülmektedir. Bir başka kurama göre endometrial doku rahim içerisinden kan damarlarıyla veya lenf yoluyla vücudun diğer bölgelerine yayılmaktadır. Genetik kurama göre ise endometriozis belirli ailelerin genlerinde taşınmakta veya bazı ailelerde endometriozise yatkınlık bulunmaktadır.Bir diğer kurama göre kadın henüz embriyo (cenin) dönemindeyken meydana gelen doku artıkları yetişkin dönemde endometriozise dönüşebilmektedir veya bazı özel durumlarda embriyo döneminde üreme sistemi dokusu oluşturabilme yeteneğinde olup yetişkin dönemde farklı yapılar şeklinde bulunan dokular bu yeteneklerini tekrar kazanmaktadır. Cerrahi esnasında bu dokuların nakli özellikle karın ameliyatlarındaki yara izlerinde görülen endometriozisi açıklamak için öne sürülen bir kuramdır. Endometriozis araştırmacıları başka teoriler üzerinde de çalışmaktadır.Bir diğer kurama göre kadın henüz embriyo (cenin) dönemindeyken meydana gelen doku artıkları yetişkin dönemde endometriozise dönüşebilmektedir veya bazı özel durumlarda embriyo döneminde üreme sistemi dokusu oluşturabilme yeteneğinde olup yetişkin dönemde farklı yapılar şeklinde bulunan dokular bu yeteneklerini tekrar kazanmaktadır. Cerrahi esnasında bu dokuların nakli özellikle karın ameliyatlarındaki yara izlerinde görülen endometriozisi açıklamak için öne sürülen bir kuramdır. Endometriozis araştırmacıları başka teoriler üzerinde de çalışmaktadır.

YORUM YAZ